E-Ticaret

8 Adımda E-Ticaret Nedir, Nasıl Yapılır?

E-Ticaret furyası tüm dünyada 2000’li yılların başı itibariyle yavaştan başlamış olsa da e-ticaret nedir ve e-ticaret nasıl yapılır soruları özellikle son 5 yıl içerisinde gideren artan bir ivmede sorulmaya devam ediyor. Çünkü e-ticarete geçiş arzusu pandemiden hemen sonraki süreçte ciddi bir artış yakaladı.

E-Ticarete başlamak isteyenlerin en çok ihtiyaç duydukları şey ise güzel ve kapsamlı bir e-ticaret rehberi çünkü nereden nasıl başlanması gerektiğini ne yazık ki birçok kişi bilmiyor. Bu nedenle e-ticarete dair olabilecek en kapsamlı rehberi yazarak e-ticaret dünyasına adım atmak isteyenlere bir katkım olsun istedim.

Bu içeriğimde e-ticarete dair A’dan Z’ye ne öğrenilmesi gerekiyorsa aktarmaya çalıştım, şimdiden keyifli okumalar dilerim.

İçindekiler

E-Ticaret Nedir?

En klasik soru olan e-ticaret nedir sorusunun cevabı çok basit, internet ortamında yapılan ticaret işlemlerine elektronik ticaretin kısalması olarak e-ticaret diyoruz.

İnternet öncesi dönem ve internetin yeni yeni hayatımıza girdiği zamanlarda ticaret tamamen bir ticarethanenin varlığı ile mümkündü. Dükkân, ofis, atölye vb. bir ticarethane sayesinde ürünler sergilenir, müşterilere sunulur ve ticaret mümkün olurdu. Günümüzde ise her şey internette olduğu için ticaret de artık büyük oranda e-ticaret olarak dönüyor ve bu durum ticaret ile uğraşanlara çok ciddi avantajlar katıyor.

Bir ticarethane ile ancak yolu ticarethaneye düşenlerin ve ticarethanenin varlığından haberdar olup fiziksel olarak orada olanların sağladığı alışverişle kazanç mümkünken e-ticarette ise dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna satış yapmak ve kazanç sağlamak mümkün hale geldi. Tek başına bu avantaj bile birçok kişinin ve işletmenin e-ticarete geçmek istemesi için yeterli bir gerekçedir.

Tabi her şey internet ortamında olduğu için e-ticareti hafife almamak gerekiyor çünkü e-ticaret için de yapılması gereken birçok işlem ve çalışma var. Pek çok kişi e-ticarete kolayca başlayabileceğini düşünür ve geleneksel ticaretle kıyasladığımızda e-ticaretin daha kolay olduğunu söylemek mümkün ama e-ticaret süreci, ciddiye alınması gereken bir süreç olup her bir adımın doğru ve kusursuz atılması gerekiyor. Aksi takdirde e-ticaret serüveni bir maceradan ibaret kalacak ve kısa zamanda rafa kaldırılacaktır.

E-Ticaret Nasıl Yapılır?

Gelelim kritik sorumuzun cevabına, biliyorum ki herkes bir an önce e-ticaret nasıl yapılır konusunu hızlıca kavrayıp e-ticarete başlamak istiyor. Sözü çok uzatmadan hemen alt başlıklar halinde e-ticaret nasıl yapılır konusunu ele alıp aşamalar halinde izlenmesi gereken yolları ve yapılması gereken tüm işlemleri detaylı bir şekilde aktaracağım.

1. Ürün ve Pazar Analizi Yaparak Ürünlerinizi, Rakiplerinizi ve Kategorinizi Belirleyin

Takdir edersiniz ki e-ticarete girebilmek için ticaretini yapabileceğiniz ürünlere ihtiyacınız var ve e-ticaret sitenizde veya e-ticaret platformlarında bu ürünleri sergileyerek satış yapabilirsiniz. Eğer hali hazırda satışını yapacağınız ürünler hazırsa veya ürün kategorinize karar verdiyseniz bu aşamayı geçebilirsiniz. Ancak e-ticaret dünyasına giriş yapmak isteyip hangi kategoride yer alacağına ve hangi ürün grubunda e-ticaret yapmak istediğine karar vermemiş olan birçok kişi de söz konusu olabiliyor.

Peki e-ticarete girebilmek için üretici olmak gerekiyor mu? Elbette gerekmiyor. Eğer e-ticarete giriş yapmak istiyorsanız ancak üretici değilseniz veya belli bir ürün grubunuz yoksa bu durumda bayilik sistemleri ile üreticilerden ürün alıp e-ticaret sitenizde ya da pazaryerlerinde satabilirsiniz.

Bu konu çok kapsamlı bir konu olduğundan çok uzatmak istemiyorum ancak bayilik veren üreticileri, XML bayiliği sunan şirketleri vb. araştırarak ürün grubuna, sonrasında hangi kategoride yer alacağınıza, rakiplerinize ve pazarınızın ne kadar güçlü olduğuna karar verebilirsiniz.

2. Yasal Olarak E-Ticarete Hazır Olun

E-Ticaret sürecine başlamak için ilk olarak e-ticarete hazır olmak gerekiyor. Peki, hazır olmamız için gerekenler nelerdir? Hemen maddeler halinde inceleyelim:

  • Marka Adını Belirleme
  • Şirket Açılışı
  • Logo ve Kurumsal Kimlik
  • Marka Tescil Süreci
  • Domain Tescili

Marka Adını Belirleme

Yeni doğmuş bir bebeğe ilk olarak isim verdiğimiz gibi e-ticaret dünyasına yeni doğan bir marka olacaksak bir isim belirlememiz gerekiyor. Eğer hali hazırda bir markamız varsa ve markamız e-ticareti yapılacak ürün ve hizmet grubuna uygunsa bu aşamayı geçebiliriz. Eğer sıfırdan bir marka adına ihtiyacımız varsa bu durumda nokta atışı bir marka adı belirlememiz gerekiyor.

Marka adı, ticareti yapılacak olan ürünlere ve hizmetlere tam anlamıyla uyumlu olursa, e-ticarete 1 adım önde başlamış oluruz çünkü markalaşma ihtimalini göz önünde bulundurmalıyız. Rastgele bir marka adıyla başlandığı takdirde, ileride işler büyüdüğünde keşke diyerek yeni bir isim arayışına girmek ve sonrasında bu isim değişiklini her yere yansıtmak çok zahmetli bir süreç olacaktır.

Şirket Açılışı

Marka adımız hazırsa bu durumda bizim artık bir şirkete ihtiyacımız var demektir. Eğer hali hazırda bir şirketimiz de varsa yine bu aşamayı geçebiliriz ancak bir şirket yoksa hemen marka adını da içeren bir şirket açmamız avantajımıza olacaktır.

Birçok kişi e-ticaret için hangi tür şirket açılacağını merak edip ciddi anlamda bu konuya kafa yorabiliyor. E-Ticaret olsun ya da olmasın eğer bir şirket açmaya ihtiyacımız varsa bu durumda açabileceğimiz 3 farklı şirket türü bulunuyor:

  • Şahıs Şirketi
  • Limited Şirket
  • Anonim Şirket

Şirket türlerinden kısaca bahsedeceğim ancak net ve detaylı bilgiler için muhasebecinizden veya bir mali müşavirden bilgi alınız.

Şahıs Şirketi Nedir, Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Şahıs şirketi; açılışı ve kapanışı en kolay, giderleri en az olan şirket türüdür. Şahıs şirketleri genellikle şirketin sahibi olan kişinin ismi ve soyismi ile ticari unvan kazanır, ad ve soyadın yanına ayrıca marka adınızı da belirtebiliyorsunuz ancak her halükarda isim & soyisim ticari unvanda yer alacaktır.

Şahıs şirketinin en büyük avantajı yukarıda da kısaca bahsettiğim gibi çok hızlı bir şekilde açılabilmesi, çok hızlı bir şekilde kapatılabilmesi, açılış giderlerinin ve muhasebe giderlerinin en az olduğu şirket türü olmasıdır. Ayrıca şahıs şirketinin bir diğer avantajı da eğer yıllık kazancımız belli bir rakamın altında kalıyorsa gelir vergisi oranının da ona göre düşük olmasıdır.

Şahıs şirketinin dezavantajlarından birisi ticari unvanın isim & soyisim olmasından dolayı verdiği güvensizliktir. İnsanlar marka adı taşıyan limited ve anonim şirketlere daha çok güvenirler. Ayrıca bankalar, resmi kurumlar vb. işimizin düşeceği kurumlarda da yine limited ve anonim şirketlere göre daha az itibar görebiliriz.

Şahıs şirketinin bir diğer dezavantajı da e-ticaret ile elde edilen kazançlar yükseldikçe, gelir vergisi oranının ve dolayısıyla gelir vergisinin de daha yüksek oranlara çıkmasıdır. Limited ve anonim şirketlerde kurumlar vergisi olarak geçen bu gelir vergisinde oran sabit %25 iken şahıs şirketlerinde %15 oranından başlayıp yıllık bazda elde edilen kazanca bağlı olarak %40’lara kadar çıkmaktadır.

Şahıs şirketinin başka bir dezavantajından bahsedecek olursak da yasal olarak bir şahıs şirketine birden çok kişi ortak olamıyor. Eğer 2 veya daha fazla kişi bir araya gelerek şirket açılacaksa bu durumda şahıs şirketinin açılması mümkün değildir.

Limited Şirket Nedir, Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Limited şirket; en çok tercih edilen şirket türü olup bir veya birden fazla gerçek kişinin bir araya gelerek kurabildiği bir şirket türüdür.

Limited şirketin avantajlarından en önemlisi tüzel bir kişilik kazanmasından dolayı ticarî unvan içermesidir. Yani bir marka adımız varsa bunu aynı zamanda şirket adı olarak da kullanabiliriz. Bu durum özellikle bankalar ve resmi kurumlar tarafından daha itibarlı görülmektedir.

Limited şirketin bir diğer avantajı, yıllık kazancımız ne kadar olursa olsun kurumlar vergimiz daima %25’tir. Bu sayede hesaplamalar çok daha kolay hale gelir.

Limited şirketin dezavantajlarına bakacak olursak, şirketin açılış masrafları ve giderleri şahıs şirketine göre biraz daha yüksektir. Ayrıca şirketin açılış ve kapanış süreci de zaman almaktadır. Ek olarak eğer yıllık kazancımız belli bir rakamın altındaysa limited şirket daha masraflı hale geleceği için dezavantajlı olacaktır.

Anonim Şirket Nedir, Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Anonim şirket; bir veya birden fazla gerçek kişinin bir araya gelmesiyle açılabilecek en üst düzey şirket türüdür. Anonim şirket birçok yönden limited şirket ile benzerlik gösterir ve en büyük fark şirket yönetim ve ortaklık sisteminde olup anonim şirket türü büyük hacimli ticaretler için tercih edilmektedir.

Logo ve Kurumsal Kimlik

Eğer e-ticaret dünyasına sapasağlam ve temelleri en iyi şekilde inşa edilmiş bir şekilde girmek istiyorsak kurumsal kimliğimiz buna uygun şekilde en başında hazırlanmalıdır.

Kurumsal kimlikte ilk olarak e-ticaret dünyasında yer alacak olan markanın logosu ve renkleri yer alır. Bununla beraber ileride ihtiyaç olabilecek kartvizit, antetli kağıt, dosya, zarf, fatura başlığı, dosya sırtı vb. A’dan Z’ye ihtiyaç duyulabilecek tüm kurumsal doneler hazır olur ve markamız tam anlamıyla bir imaja sahip olur.

Marka Tescil Süreci

İster e-ticaret olsun ister farklı bir iş dalı olsun fark etmeksizin markanın mutlaka tescillenmesi gerekir. Çünkü ileride marka değer kazandığında başkaları tarafından tescil edilmesini, sahiplenilmesini ve taklitlerinin ortaya çıkmasını kimse istemez. Bu durumun önüne geçmenin belki de tek yolu marka tescilinden geçmektedir.

Domain Tescili

İnternetin hayatımıza bu kadar dâhil olduğu ve paralelinde artık her şeyin dijitale geçtiği günümüzde alan adı da denilen domain tescili en az marka tescili kadar önem arz etmektedir. Bu nedenle marka tescilinde olduğu gibi marka adına uygun bir şekilde domain tescili de mutlaka yapılmalı ve korunmalıdır.

3. Hangi E-Ticaret Kategorisinde Yer Alacağınıza Karar Verin

İnternet üzerinden yapılan her ticareti e-ticaret kategorisine alabilsek de e-ticaret de kendi içerisinde ayrı ayrı kategorilere ayrılmaktadır. Bu nedenle e-ticarete başlamadan önce netleştirilmesi gereken konulardan biri de e-ticaret türüne karar vermektir.

Genel olarak e-ticaret 4 farklı kategoriye ayrılmaktadır ve aşağıdaki gibidir:

  • B2C (Business to Consumer, İşletmeden Son Tüketiciye)
  • B2B (Business to Business, İşletmeden İşletmeye)
  • C2C (Consumer to Consumer, Son Tüketiciden Son Tüketiciye)
  • Dropshipping (Stoksuz E-Ticaret)
  • Affiliating (Satış Ortaklığı)

B2C E-Ticaret

Açılımı Business to Consumer olan ve işletmeden son tüketiciye olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz B2C E-Ticaret Modeli; bir üreticinin, bayinin veya şirketin ürünlerini doğrudan onu tüketecek olan müşteri kitlesine sattığı bir e-ticaret modelidir.

Herkesin aklına e-ticaret denildiğinde ilk gelen e-ticaret modeli bu modeldir ve en çok arzulanan e-ticaret modeli olmasından dolayı da bu makalede anlatılanların tamamı en çok bu e-ticaret türünü kapsamaktadır.

B2B E-Ticaret

Açılımı Business to Business olan ve işletmeden işletmeye olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz B2B E-Ticaret Modeli; bir üreticinin ürünlerini yalnızca bayilerine, işletmelere vb. tüzel kişiliklere sattığı ve genellikle toptan ticarete uygun bir e-ticaret modelidir.

Eğer bir üreticiyseniz veya belli bir ürün grubunun ülkedeki distribütörü veya dağıtıcısıysanız, ürünleri de yalnızca bayilere ve şirketlere satmak istiyorsanız bu durumda B2B E-Ticaret modeli size en uygun e-ticaret modelidir.

C2C E-Ticaret

Açılımı Consumer to Consumer olan ve tüketiciden tüketiciye olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz C2C E-Ticaret Modeli; bir tüketiciden başka bir tüketiciye yönelik yapılan e-ticaret modelidir ve alıcı ya da satıcı tarafında yer alan kişi için resmî bir ticarî unvana ihtiyaç yoktur.

C2C E-Ticaret modelini daha net açıklamak için aslında verilebilecek en güzel örnek Sahibinden.com, Dolap.com gibi platformlardır. Bir tüketici bu platformlarda herhangi bir ürünü sıfır ya da ikinci el olarak başka bir tüketiciye satabilmektedir. Bu ticaretin modeli de C2C’dir.

Dropshipping

Türkçe’ye “stoksuz e-ticaret” olarak çevirebileceğimiz Dropshipping modelinde; e-ticaret dünyasına girmek isteyen ancak ürüne, depoya vb. yatırım maliyetlerine girmek istemeyenlere özel olarak bazı üreticiler, önden satın alma şartı sunmadan ürünleri ticarete açma ve sipariş geldikçe stok çekme imkânı sunmaktadır.

Böyle bir durumda dropshipping imkânı sunan üretici, e-ticarete ürünleriyle girmek isteyen şirketlere XML bayiliği dediğimiz bir sistemle veya doğrudan ürün listesini vererek bu ürünleri istedikleri gibi sergilemelerini ve sipariş geldikçe ürün çekmelerine imkân tanırlar. Hatta bazı üreticiler, dropshipping yapan şirket sipariş aldıkça siparişi doğrudan siparişi verene kargolama imkânı dahi sunmaktadır.

Affiliating

Satış ortaklığı olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz Affiliating Modeli; hali hazırda satışı yapılan bir ürünün ya da hizmetin referans sistemi ile birilerine satılması ve bunun sonucunda satılan ürün ve hizmet başına komisyon alınması ile ortaya çıkan bir e-ticaret modelidir.

Affiliating sistemine pek çok örnek verilebilir. Örneğin bir bankanın bizi arkadaşlarına öner ve bankamıza kazandırdığın her bir müşteri için sana şu kadar puan verelim demesi bir affiliating sistemidir. Başka bir örnek; Netflix, Amazon Prime, Disney+ gibi sistemlere kazandırdığınız her bir üye için aylık ya da yıllık bedava Premium üyelik vermesi yine affiliating sistemine dâhildir.

4. E-Ticaret Sitenizin Alt Yapısına Karar Verin

Eğer tüm aşamalarımız tamamsa artık bir e-ticaret sitesi açmaya hazırız demektir. Ancak e-ticaret sitesini açmak ne yazık ki o kadar kolay olmadığı gibi aynı zamanda en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gereken, ortaya tam anlamıyla kullanıcı dostu bir site çıkarılması gereken bir iştir.

Çünkü bir e-ticaret sitesinin A’dan Z’ye e-ticarete uygun olarak tüm özelliklere sahip olması, kullanıcı dostu olması, SEO uyumlu olması ve modern olması gerekiyor. Bir e-ticaret sitesinde mutlaka bulunması gereken özellikler şunlardır:

  • Son Teknoloji Bir Alt Yapıya Sahip Olması,
  • Kullanıcı Dostu, Modern Bir Arayüze Sahip Olması,
  • Mobil Uyumlu (Responsive) Olması,
  • SSL Sertifikası ve Diğer Tüm Güvenlik Sertifikasına Sahip Olması,
  • Güvenilir Bir Ödeme Entegrasyonuna Sahip Olması,
  • Kargo Entegrasyonu, E-Fatura Entegrasyonu gibi Tüm Entegrasyonlara Sahip Olması,
  • Eğer Pazaryerlerinde Satış Yapılıyorsa Pazaryeri Entegrasyonlarına Sahip Olması,
  • SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) ile %100 Uyumlu Olması,
  • E-Posta Pazarlama, SMS Pazarlama gibi Pazarlama Araçlarına Sahip Olması,
  • Google Search Console, Google Analytics, Yandex Metrika vb. Webmaster Araçlarıyla Entegre Olması ve Verileri Kayıpsız Okuyabilmesi.

Günümüzde e-ticaret sitesi açmanın birden çok yöntemi bulunuyor. Hangi yöntemle e-ticaret sitesi sahibi olmak isteyeceğiniz de bu yöntemlerin hepsini değerlendirip en mantıklı bulduğunuzu seçmekten geçiyor. Bu yöntemleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Hazır E-Ticaret Alt Yapıları ve Paketleri
  • Hazır E-Ticaret Platformları
  • CMS E-Ticaret Sistemleri
  • Sıfırdan Hazırlanmış Özel Bir E-Ticaret Yazılımı

Hazır E-Ticaret Alt Yapıları ve Paketleri

Popüler olan e-ticarete yönelik olarak hemen e-ticaret dünyasına giriş yapmanızı sağlayacak birçok hazır e-ticaret sistemi ve bu sistemlere ait paketler bulunmaktadır. Günümüzde en çok popüler olan ve birçok kişi tarafından tercih edilen hazır e-ticaret sistemleri ve paketleri aşağıdaki gibidir:

  • İkas
  • T-Soft
  • Ticimax
  • Ideasoft

Bu şirketler size hiçbir kod bilgisi gerektirmeden ve tamamen şirketinizin kapasitesine göre aylık ya da yıllık ücretlendirilen e-ticaret paketleri sunmaktadır. Bu sistemlerin en büyük avantajı zahmetsiz bir şekilde e-ticaret sitesine sahip olarak ve siteyi markanıza, ürün kategorilerinize ve ürünlerinize göre şekillendirerek hızlıca e-ticarete başlatmalarıdır.

Hazır E-Ticaret Platformları

Hazır e-ticaret platformları; tıpkı hazır e-ticaret alt yapıları gibi size hızlıca e-ticaret sitesine sahip olmanıza olanak sağlayacak platformlardır. Hazır e-ticaret alt yapıları ve paketlerine göre farkları ise biraz daha kapsamlı olmaları ve siteyi hazır hale getirmenin biraz daha zahmetli olmasıdır.

Hazır e-ticaret platformlarına verilebilecek en iyi örnek Shopify sistemidir. Alternatifleri de olan ancak tüm dünyada en çok kullanılan bir e-ticaret platformu olan Shopify, şirketinizin kapasitesine göre sunduğu aylık ve yıllık ücretlendirilen paketlerin birinin seçilmesinden hemen sonra gerekli özelleştirmeleri ve yüklemeleri yaparak hızlıca satışa başlamanıza olanak sağlamaktadır.

CMS E-Ticaret Yazılımları

CMS E-Ticaret Yazılımları; size e-ticaret sitesi için gerekli bir temel yapı sağlar ve bu yapının üstüne gerekli tüm özelleştirmeleri yaparak e-ticarete başlamanıza olanak sağlayan yazılımlardır.

Tüm dünya genelinde en çok kullanılan CMS e-ticaret yazılımları şunlardır:

Bu yazılımlara alternatif daha birçok e-ticaret yazılımı olsa da yukarıdaki liste en çok kullanılan yazılımların yer aldığı listedir. Bu yazılımlarla e-ticarete başlamak, bir önceki alternatiflere göre daha zor ve zahmetlidir. Eğer gerekli kodlama bilgisi ve teknik donanıma sahipseniz daha az maliyetlerle bir e-ticaret sitesine sahip olmanıza olanak sağlayan bu yazılımlar, tam tersi durumda ise mecburen dışarıdan bir destek almanıza sebep olacaktır.

Sıfırdan Hazırlanmış Özel Bir E-Ticaret Yazılımı

Eğer hiçbir e-ticaret yazılımı, alt yapısı veya sistemi işinize yaramıyorsa veya tamamen markanıza ve işletmenize özel hazırlanmış bir e-ticaret sitesi istiyorsanız, bu durumda bir web yazılım şirketi ile anlaşarak tamamen kendinize özel bir e-ticaret sitesi hazırlatabilirsiniz.

Sıfırdan hazırlanmış özel bir e-ticaret yazılımı maliyeti diğer alternatiflere göre çok daha maliyetli ve zaman alan bir yazılım olacaktır. Ancak iyi tarafından bakılacak olursa bu sistem her yönüyle markanıza ve işletmenize hitap edeceğinden, maliyetini ve aldığı zamanı bir kenara bırakırsak gönül rahatlığıyla kullanılacak bir sistem olacaktır.

Ek olarak şu bilgiyi paylaşayım; hangi e-ticaret alt yapısını kullansanız da kargo ve fatura entegrasyonlarına ihtiyacınız olacaktır. Seçtiğiniz sisteme göre anlaşma sağladığınız kargo şirketi ve muhasebecinizin yönlendirmesiyle kullanacağınız fatura sistemini e-ticaret alt yapınıza entegre etmeniz gerekecektir.

5. Pazar Yerlerinde Yer Alıp Almayacağınıza Karar Verin ve Aksiyona Geçin

Bir e-ticaret sitesine sahip olarak e-ticarete başlamak beraberinde reklam ve pazarlama maliyetlerini de getirecektir. Çünkü sonuçta ortaya yepyeni bir marka ve bu markaya ait bir internet sitesi çıkarıyorsunuz, dolayısıyla hemen istenilen seviyede satış olmayacağı için, satışların artması adına marka bilinirliği sağlanmasına ihtiyaç var.

Pek çok e-ticaret yapan şirket bir e-ticaret sitesinin yanı sıra veya e-ticaret sitesi olmaksızın pazaryerlerinde mağaza açarak hemen satış yapmak ve kâr elde etmek istemektedir. Çünkü pazaryerlerinin sağladığı reklam, pazarlama, bilinirlik, hazır entegrasyonlar, oturmuş bir e-ticaret sistemi ciddi imkânlar söz konusu olup sizi hemen e-ticaret dünyasına kazandırabilirler.

Günümüzün ülke genelinde en çok bilinen, kullanılan ve hem tüketiciler hem de işletmeler tarafından tercihe dilen pazaryerleri aşağıdaki gibidir:

  • Trendyol
  • Hepsiburada
  • Amazon
  • N11
  • Çiçek Sepeti
  • Pazarama
  • PttAVM

Bir pazaryerinde mağaza açmak, bir şirketiniz varsa ve yasal olarak e-ticaret için gerekli tüm belgelere sahipseniz son derece kolay, hızlı ve ücretsizdir. Sadece birkaç saat içerisinde pazaryeri mağazanızı açarak ve ürünlerinizi listeleyerek satışa hazır hale gelebilirsiniz. Hatta hemen satış yapmaya da başlayabilirsiniz çünkü kargo entegrasyonu, fatura entegrasyonu gibi birçok sistem zaten pazaryerlerinde hali hazırda mevcuttur ve size hizmet etmeye başlar. Avantajlarla dolu bir seçenek olarak görünse de tabi ki pazaryerlerinde mağaza açarak e-ticaret yapmanın dezavantajları da bulunuyor:

  • Pazaryerlerinde mağaza açmak ücretsizdir ancak pazaryerleri yaptığınız her satıştan dolayı sizden belli bir miktar komisyon alır. Bu komisyon oranları kategori bazında değişiklik gösterir ve genellikle %10 ila %30 arasındadır. Kampanya dönemlerinde bu oranlar daha düşük seviyelerde yer alabiliyor ama genel anlamda eğer bir pazaryerinde mağazanız varsa ve satış yapıyorsanız komisyon da ödemek zorundasınızdır.
  • Pazaryerlerinde kargo süreci otomatik olarak işler. Pazaryerlerinin kargo anlaşmaları sayesinde düşük maliyetlerle sorunsuz ve hızlı bir şekilde gelen siparişleri kargolayabilirsiniz. Ancak belli bir sipariş miktarının üstünde kargo ücretleri tamamen satıcıya aittir ve bu ücretleri ödemek zorundasınızdır. Bu noktada kendi limitinizi ne yazık ki belirleme şansınız bulunmamaktadır ve pazaryerleri limiti ne kadar belirlediyse o limitin üstünde kargo ödemeye devam edersiniz.
  • Pazaryerlerinin neredeyse hepsinde koşulsuz şartsız iade hakkı bulunur. Bu nedenle de iç giyim gibi hassas kategoriler dışında bir kategoride satış yapıyorsanız sebepsiz yere birçok iade ile karşılaşmanız mümkündür. Eğer iade olarak gelen siparişlerde ürünler zarar görmediyse veya iadeye aykırı bir durum yoksa bu iadeleri reddetme şansınız bulunmamaktadır.
  • Pazaryerlerinde ne kadar satış yaparsanız yapın güvenlik amaçlı ve iade süreçlerinde sorun yaşanmaması adına hak edişleriniz genellikle iki haftada bir gönderilir. Yaptığınız satışların gelirini hemen elde edemezsiniz ve kargo ücretleri, pazaryeri komisyonları gibi tüm ücretler otomatik olarak hak edişinizden kesilerek gönderilir.

Eğer tüm avantajlara ve dezavantajlara bakarak pazaryerlerinde mağaza açmaya karar verirseniz bir e-ticaret siteniz olmadan da bunu yapabilirsiniz. Bir e-ticaret siteniz olmadan pazaryeri mağazalarına sahip olursanız tüm stok güncellemeleri, fiyat güncellemeleri ve ürün eklemeleri gibi işlemleri her bir pazaryerinde ayrı ayrı yapmak zorundasınızdır.

Bir e-ticaret sitesinin yanında pazaryeri mağazaları açmak isterseniz bu durum pazaryeri mağazalarının yönetimini size daha kolay hale getirir çünkü e-ticaret sitesinin alt yapısında yer alacak pazaryeri entegrasyonları ile tek bir yerden tüm pazaryerlerine müdahale edebilir, güncellemeler yapabilir, ürün ekleyebilir veya ürünleri satıştan kaldırabilirsiniz.

6. Sosyal Medya ile Potansiyel Müşterilerinize Erişin

Sosyal medyanın gücünü kullanarak potansiyel müşterilerin karşısına çıkmak ve satışları arttırmak birçok e-ticaret yapan şirketin başvurduğu yöntemdir. Çünkü sosyal medya, potansiyel müşteri ağını arttırabilmenin en etkili yollarından biridir.

Eğer e-ticarete başladıysak ve her şey hazırsa bu durumda Instagram, TikTok, Facebook, Twitter, Pinterest gibi en çok kullanılan ve ciddi bir kitleye sahip olan sosyal medya platformlarında birer işletme hesabı açarak hem markanızı hem de ürünlerinizi bulunur hale getirebilirsiniz.

Ülkemizde ne yazık ki sosyal medya üzerinden doğrudan mağaza açma ve satış yapma olanağı henüz bulunmuyor. Örnek verecek olursak; markanıza ait ve ürünlerinizin sergilendiği bir Instagram hesabınız olabilir, buradan potansiyel müşterilere dolaylı olarak siteniz veya pazaryeri mağazalarınız üzerinden satış yapabilirsiniz ancak doğrudan Instagram üzerinden otomatikleştirilmiş bir şekilde satış yapamazsınız. Ancak yakın zamanda diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu olanağın sağlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.

7. Reklam ve Pazarlama Bütçenizi Belirleyin, Etkili Bir Şekilde Kullanmaya Başlayın

Hangi sektörde olursanız olun, hangi ürün ve hizmeti satarsanız satın ve ne kadar büyük bir şirket de olsanız reklam ve pazarlamaya ihtiyacınız var. Bu yıllar önce de böyleydi, şimdi de böyle, gelecekte de böyle olacak!

Günümüzün en popüler ticaret kanalı e-ticaret olduğu için e-ticarette mutlaka bütçe ayrılması ve etkili bir şekilde kullanılması gereken reklam ve pazarlama yöntemleri bulunmaktadır ve şu şekildedir:

SEO

Arama motoru optimizasyonu olarak da bilinen SEO; ürünlerinizin Google gibi arama motorlarında yapılan aramalarda ilk sıralarda çıkmasını sağlayan bir pazarlama aracıdır.

SEO sayesinde potansiyel müşterileriniz ürünlerinizi aradığında, diğer rakiplerinizin önünde ve mümkün mertebe ilk sıralarda çıkmanız satışlarınızı ciddi anlamda arttıracaktır. Bu nedenle ister e-ticaret siteniz için ister pazaryeri mağazalarınız için SEO hizmeti almanız son derece önemlidir.

SEO hizmeti ile ürünlerinize yönelik yapılan anahtar kelime analizleri ve rakip analizleri sayesinde sitenizin, pazaryeri mağazalarınızın ve dolayısıyla ürünlerinizin her zaman en önde görüntülenmesini sağlar, satış grafiğinizi her zaman yukarı doğru taşırsınız. Bu nedenle profesyonel bir SEO Uzmanı ile çalışarak hedeflerinize ulaşabilirsiniz.

Google Ads

Günümüzde insanlar internet üzerinden alacakları her ürünü Google gibi arama motorlarında aramaktadır. Bir önceki başlıkta bahsettiğim SEO çalışması belli bir zaman içerisinde sektörünüz ve ürünlerinizle ilgili aramalarda sizi Google’da ilk sayfaya ve ilk sıralara doğru taşıyacaktır ancak rekabetçi bir sektördeyseniz ve SEO’dan alınacak verimi beklemeden hemen potansiyel müşterilerinize ulaşmak istiyorsanız Google Ads tam size göre!

Google Ads; açacağınız bir reklam hesabı ve doğru bir şekilde kurguladığınız reklam kampanyaları sayesinde Google arama ağında ürünlerinizi arayan potansiyel müşterilerinize hemen ilk sırada kendinizi göstermenize olanak sağlar.

Çok kolay gibi görünse de Google Ads’ten tam verim alabilmek için profesyonel bir reklam kurgusu gerekir ve bu yüzden bilgi sahibi değilseniz bu konuda uzman bir Google Ads Uzmanı ile anlaşarak ilerlemeniz avantajınıza olacaktır.

Sosyal Medya Reklamları

Sosyal medya hesabı olmayan insan sayısının sıfıra yakın olduğunu varsayarsak e-ticarette satışları arttırabilmek için sosyal medyanın gücünden faydalanmamak büyük bir fırsatı kaçırmak demektir.

Sosyal medya platformlarının hepsi işletme hesaplarına reklam verme imkânı sunmaktadır. Bu sayede ürünlerinize ait gönderilerinizin potansiyel müşterilerinizin markanızı bilmeseler ve sizi takip etmeseler bile keşfetmelerini sağlayabilirsiniz.

Google Ads için belirttiğim gibi sosyal medya reklamlarında da alanında profesyonel bir Sosyal Medya Reklam Uzmanı ile çalışmak, reklamlardan maksimum verim almanızı sağlayacaktır.

E-Posta Pazarlama

Artık herkesin bir e-posta hesabı var ve büyük oranda aktif kullanılıyor. Bu durumda yeni ürünlerinizi, kampanyalarınızı, indirimlerinizi ve tüm duyurularınızı e-posta aracılığı ile müşteri kitlenizle paylaşmak istemez misiniz? Bence istemelisiniz çünkü alacağınız sonuçlar sizi fazlasıyla tatmin edecektir.

SMS Pazarlama

Cep telefonlarının adeta birer organımız gibi sürekli cebimizde, elimizde veya yanımızda olduğu bir dönemde, internetin zorunlu olmadığı SMS teknolojisinde yeni ürünlerinizi, kampanyalarınızı, indirimlerinizi ve tüm duyurularınızı e-posta aracılığı ile müşteri kitlenizle paylaşmak sizce de harika dönüşler almanızı sağlamaz mı? Cevabın evet olduğunu hepimiz biliyoruz.

Pazaryeri Reklam & Pazarlama Araçları

İnternet siteniz olmasa bile pazaryerlerinde e-ticaret yapabileceğinizi söylemiştim. Pazaryerlerinde de rekabet fazlasıyla var olduğundan ürünlerinizin öne çıkması için reklam ve pazarlama kampanyalarına ihtiyaç duyabilirsiniz. Pazaryerleri de bu durumun farkında olduğu için uzun zamandır tüm mağaza sahiplerine reklam verme ve pazarlama kampanyaları oluşturma imkânı sunmaktadır. Eğer bir pazaryeri mağazanız varsa şu reklam ve kampanya türlerini kullanarak ürünlerinizi öne çıkarıp satışlarınızı arttırabilirsiniz:

  • Ürün Listeleme Reklamları: Ürünlerinizi sponsorlu olarak ilk sıralarda gösterir.
  • Marka Reklamları: Ürünler arası banner olarak markanızı öne çıkarır.
  • Influencer Reklamları: Anlaşmalı influencerların sizi duyurmasını sağlar.
  • İndirim Kuponları: Özel indirimler sunan kuponlar oluşturmanızı sağlar.
  • Pazaryeri Kampanyaları: Dönemsel kampanyalarla öne çıkmanızı sağlar.
  • Mağaza Kampanyaları: Tamamen mağazanıza özel kampanyalar oluşturabilirsiniz.

8. Analizleri Asla İhmal Etmeyin ve Gerekli Aksiyonları Alın

Sitemiz hazır, pazaryeri mağazalarımız hazır, reklam ve pazarlama kampanyalarımız aktif, satışlar geliyor ve her şey yolunda görünüyor. Artık yapılacak bir şey kalmadı diye düşünüp sakın hata yapmayın.

İnternet sitenizin entegre edildiği Google Analytics, Search Console gibi webmaster araçlarını, pazaryerlerinde yer alan raporlar sayfasını, reklam ve pazarlama kampanyalarının sonuçlarını düzenli olarak mutlaka incelemeli ve elde edilen verilere uygun olarak gerekli tüm aksiyonları almak, satışların her zaman daha iyiye gitmesini sağlayacaktır.

Şimdi burada çok karmaşık bir şekilde tüm bu araçlar nasıl kullanılır veya incelenir anlatarak makaleyi uzatmak yerine bunları ayrı bir makalede inceleyeceğim ancak işinize, yani e-ticaret gücünüze ne kadar çok hâkim olursanız e-ticarette o kadar başarılı olacağınızı unutmayın. Bu yüzden hem analizlerden elde edilen verileri, hem tüketicilerden gelen geri bildirimleri dikkatle işleyerek daima yukarı taşıyacağınız bir e-ticaret hayatınızın olmasını sağlayın.

E-Ticaret ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Bu başlık altında e-ticaret dünyasına dair en çok sorulan ve cevabı merak edilen soruların cevaplarını paylaşmaya çalışacağım. Eğer cevabını aradığınız soru aşağıdaki sorular arasında yoksa yorum olarak sorunuzu ileterek cevap isteyebilir veya benimle iletişime geçebilirsiniz.

E-Ticaret Yapmak için Ne Kadar Bütçeye İhtiyacım Var?

Net şu kadar bir bütçe ile e-ticaret yapabilirsiniz demek çok zor çünkü yapılacak e-ticaretin türü, açılacak şirketin türü, bu seçimlere bağlı giderler ve masraflar gibi birden çok faktöre göre ayrılması gereken bütçe değişkenlik gösterir.

E-Ticaret Yapmak için Şirket Kurmak Gerekiyor mu?

Evet, e-ticaret yapmak için bir şirketin varlığının olması gerekiyor. Çünkü satış süreci, ödeme süreci, kargo süreci, fatura süreci gibi tüm süreçler bir şirket olarak yönetilmelidir.

E-Ticaret Yapabilmek için Yaş Sınırı Var mı?

Ülkemizde şirket sahibi olunabilmesi için 18 yaşını doldurmuş olmak gerektiğinden 18 yaş altındaki kişilerin resmî olarak e-ticaret yapması mümkün değildir.

E-Ticaret Ne Kadar Kazandırır?

E-Ticaret ile ne kadar kazanılır sorusunun net bir cevabı yok. Kazanılacak miktar satılan ürünlerin kâr marjı, üretim veya tedarik maliyeti, şirket giderleri gibi birçok değişkene göre hesaplanır.

E-Ticaret Yapmak Zor mu?

Her işin olduğu gibi e-ticaretin de getirdiği bazı iş yükleri var ancak ticarete ilgisi olan herkesin e-ticaret yapması mümkündür. Başka bir deyişle evet e-ticaret kolay değil ama imkânsız derecesinde zor da değil diyebilirim.

Evde E-Ticaret Yapılabilir mi?

Evinizin bir odasını veya bir alanını ofis ve depo şeklinde kullanarak, açılacak şirketin adresini evinizde ayırdığınız bu alanı göstererek evde e-ticaret yapabilirsiniz.

Sıfır Sermaye ile E-Ticaret Yapılabilir mi?

Her ne kadar masraflardan olabildiğince sakınmaya çalışsanız da e-ticarete giriş sürecinde mutlaka belli başlı masraflar olacağından sıfır sermaye ile e-ticarete girişin çok mümkün olmadığını söylemek gerekiyor.

Düşük Sermaye ile E-Ticaret Yapılabilir mi?

E-Ticarete giriş için gerekli net bir minimum ya da maksimum sermayeden bahsetmek mümkün olmadığından düşük ya da büyük fark etmeksizin herhangi bir sermaye ile e-ticaret yapılabilir. Burada önemli olan sahip olunan sermayenin e-ticaret sürecindeki tüm asgari ihtiyaçlara cevap verebilecek miktarda olmasıdır.

E-Ticaret ile Dijital Ürün Satabilir miyim?

Bir e-ticaret sitesi veya pazaryeri mağazası ile dijital ürün satışı yapabilirsiniz. Hatta dijital ürün satışlarında kargo süreci olmayacağı için çok daha hızlı bir e-ticaret satışı gerçekleştirebilirsiniz.

Devlet Memurları E-Ticaret Yapabilir mi?

Devlet memurları yasa gereği direkt olarak bir şirket sahibi olamayacakları için e-ticaret yapamazlar.

E-Ticaret Yapmak için E-Ticaret Eğitimi Almak Gerekir mi?

Eğitim alarak e-ticaret dünyasına girmenin mutlaka avantajları vardır ancak e-ticarete girmek için eğitim alma zorunluluğunuz bulunmuyor. Eğitim almadan da e-ticarete başlayabilirsiniz.

E-Ticarette Muhasebeci Şart mı?

Şirket varlığı zorunlu olduğundan ve bir şirket varsa muhasebeciniz de olması gerektiğinden e-ticarette muhasebeci şarttır.

Sermayesiz E-Ticaret Olur mu?

Ürünlere ve depo maliyetine girmeden e-ticaret dünyasına atılabilirsiniz, bu da sermaye gerektirmeyen bir durumdur. Ancak az da olsa masraflarınız mutlaka olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu